Hiç bir şey anlatmayan yazılar.

Adam kadını çok seviyordu, kadın da adamı çok seviyordu. Her çift kadar mutluydular, her çift kadar mutsuz.. Adam evlilik teklifi etmişti, evleneceklerdi. Ama bir gün adamın işi çıktı, bi süreliğine ayrıldılar. Adam başkalarının oldu.. Kadının gözünün içine baka baka başkalarına güldü, başkalarını sevdi, tek kelime etmeden kadını mahvetti.. Kadın hanımefendiydi, kadın kibardı, nazikti, adama hiç bir şey diyememişti..
  Kadın intihara kalkıştı, kadın alkolik oldu.”tek kelime etmedi lan” diyerek söylendi gecelerce. Kadın kendini tüketmeye başladı. Adamla yüz yüze gelmemeye çok gayret gösterdi. Bir gün olmasa daha iyiydi ya, kadın büyük bir kaza geçirdi. Adamın kadınla ortak arkadaşları adama haber verdi, adam elinde çiçekle hastaneye koşturdu. Kadın ise çantasından çıkan yüzüğü, adama vermesi için arkadaşlarına vermiş, tükenişinin izlerine bakıyordu. Ayağı kırılmıştı, alçıdaydı. Zoraki gülümser bir şekilde, misafirlerine iyi olduğunu gösteriyordu ki, kapıdan içeri adam girdi. Adamı görenler bir bir dışarı çıktılar. Kadın ise bağırdı “ defol şerefsiz! DEFOL, DEFOL, DEFOL ! ” Hemşireler adamı dışarı çıkartmışlardı. Herkes şaşırmıştı. Hani kadın hanımefendiydi ya , neler demişti öyle.. bağırmıştı defol diye..Kadın iyileşti, adam bir daha ziyarete gelmedi.
Kadını adamla olan ortak arkadaşları çağırdı. Eğlence düzenlenmişti, merak etmicekti, adam gelmicekti. Kadın arkadaşlarına güvendi ve eğlenceye gitti. Kadına nasıl olduğunu sordular. Kadının gözleri doldu, sesi titredi ve başladı anlatmaya “ iyi değilim ben, mahvoldum, dibi gördüm, hiç iyi değilim ben .. İntihar ettim. Size midem bozuk dediğim gün, benim midemde avuç avuç hap vardı. Tükendim. Ben içki içmezdim, alkolik oldum. Tek başıma içemediğimden partilerde içiyorum, sarhoşken evin yolunu bulamadığımdan sokakta sızıp kaldığım oldu. Karakolda gözümü açtım bazı günler. Ben çok kötüyüm, yok oluşdayım ..” sustu. Kadın ağlamamak için dişlerini sıkıyordu, adam dikildi karşısına  “ neden yaptın bunu kendine ?  “  kadın adama acı acı baktı, ve sordu “ neden tek kelime etmedin bana ? Neden gözümün içine yabancı gibi bakıp, beni kendime yabancılaştırdın ?Neden benden ayrıldığını bana söylemedin? Neden terk ettin beni, benden habersiz? “. Adam yutkundu, vicdanı acıyordu adamın “ boşluktaydım.. Kafam karışıktı, üzgünüm. Çok üzgünüm. Ama şimdi toparlandım, her şeyi telafi edebilirim.. ” . Kadın öfkelendi, çıldırmıştı “ Ne diyorsun ? Aptalsın sen. Senin boşluğunda kayboldum ben, bulamıyorum yolumu. Buralar bana çok yabancı , debelenip duruyorum. Senin geride bıraktığın boşlukta kaldım ben . Senin atlattığın, düğüm yapıp çöpe attığın o boşlukta nefes alamıyorum.. Kendi dünyamdan uzaktayım. Bu ben değilim, bu senin karanlık tarafın. Benim yok oluşum, senin yok oluşun.. Telafi edemezsin.. “Kadın bağırıyordu. Şaşkın bakışlar kadının üstüne yapışmıştı. Aralarında fısıldıyor, bir daha kadını çağırmamak konusunda birbirlerini tembihliyorlardı.
 ”Bana neden böyle bakıyorsunuz? Utanmıyorum ben. Gurursuz mu diyorsunuz bana ? Bu bende gördüğünüz insanlıktan başka bir şey değil. İnsan olmadınız mı hiç ? Neden karşınızda acı çeken bi insan görünce acır gibi bakıyorsunuz? Bu da hayatın bir parçası. Kibriniz gülünç. Siz insan olmaktan uzaksınız, siz insanı anlamaktan çok uzaksınız. İnsanlığınızı gizlediniz. Acıyı, yıpranışı, yapamayışınızı, dertlerinizi gizlediniz de elinize ne geçti ? Üzülüp ağladığınız, süründüğünüz günler olmadı mı? Tabiki oldu. Neden gizliyorsunuz, neden yaşanmamış gibi davranıyorsunuz? Ben de gördükleriniz hayatta yaşadıklarınızdan ne kadar farklı? Söyleyebilme cesareti gösterdiğim, acımı gözünüzün önünde yaşadığım için sizden farklı mıyım ? Siz sustunuz, ben konuştum. Siz hiç bağırmadınız mı ? Bunları burda, insanların içinde, tüm çıplaklığıyla yaşadığım için kötü mü hissetmeliyim? Yaşananlar doğal insanlıktan başka bir şey değil. Konuşmak hiç bir şey değiştirmeyecekse, konuşmak anlamsız.. Hayat kadar anlamsız .Anlamlı şeyleri ziyan etmemeliyiz. Belki de bu yüzden sürekli değersiz şeylerden bahsediyorsunuz? Ne giydiğinizden, ne yediğinizden.. Ben bu hayatta gerçek şeylerden, duygulardan, ve acılardan bahsettim. Ben güya bir hanımefendiye yakışmayacak şekilde davrandım, ben konuştum. Konuşamasaydım bilmeyecektiniz.Sessizlik örter her şeyi değil mi ? Siz bunları bilmediğiniz için beni buraya çağırdınız. Şimdi sizin gözünüzde tanımadığınız biri gibiyim. Ben şimdi ne kaybettim ? Sizin bana verdiğinzi değeri kaybettim. Ama ben bir hanımefendinin asla yapmayacağını düşündüğümüz şeyleri yapacağını öğrendim. Yaşamayı öğrendim , ve hala aynı kişiyim.. '' Kadın sustu, kadını kimse anlamadı. Kadın zaten bir daha konuşmadı.

Yorumlar

Popüler Yayınlar